top of page

2. etap Nazarköy - Yukarıkızılca

  • Yazarın fotoğrafı: Nese Gok
    Nese Gok
  • 8 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Güzel bir Ekim gününde, bir grup arkadaşım ile birlikte, Efeler Yolu 2. Etap'da yürüdük. İşler, yollar, planladığımız gibi gitmese de, "biraz" zorlansam da Yukarıkızılca'ya varmayı başardık.

Planımız aslında, 1. etap'da yaptığımız gibi etabı ikiye bölüp, bir gün ortadan geriye, başka bir günde de ortadan ileriye yürümekti. Bu amaçla belirlediğimiz orta noktaya Google Maps ve Wikiloc'dan bakınca, stabilize bir yol var gibi duruyordu. Ama ana yoldan bu yola girince, yolun bizim arabamız için fazla engebeli olduğunu görüp, hızlı bir plan değişikliği yaptık. Etabın, 3,7. km'si, Hitit anıtına çok yakın bir noktadan Torbalı Caddesi ile kesişiyor. Hayal ettiğimiz gibi, inişten oluşan bir parkur yapamasak da, tam etabı, 3,7 km kısaltımış olarak yürüyebiliriz diyerek, bu kesişim noktasında yürüyüşümüze başladık. Eğer etabın tamamını yürümek isterseniz, Efeler Yolu resmi sayfasında da yayınlanan Wikiloc kaydına buradan ulaşabilirsiniz.




Bizim yürüyüşümüz, Hitit anıtından başlamış oldu.

Karabel Hitit kaya anıtı, Kemalpaşa Torbalı yolundaki Karabel geçidinde, bir tepenin yamacında bulunmakta. Yaklaşık 2,5x1,5 metre ebadında bir niş içine işlenmiş kabartmada bir elinde mızrak, diğer elinde yay tutan bir erkek figürü var. Maalesef, son yıllarda hazineciler tarafından tahrip edilmiş.


Çam ağaçları arasından uzaktan bu değerli anıta bakıp, tırmanmaya devam ediyoruz. Yolumuzun yaklaşık ilk 6 km'si, tamamen Mahmut Dağına tırmanma şeklinde oldu. Yaklaşık 600 metre irtifa kaydettiğimiz bu bölüm beni çok zorladı.



Daha sonra keyifli bir sırt yürüyüşü ile bir süre devam ettikten sonra, dağın her iki yamacına da hakim bir noktada verdiğimiz kahve molası tüm ekibe çok iyi geldi.



Moladan sonra 1,5 saat daha tırmanmaya devam ettik. ve yaklaşık 1000 metre yüksekliğe ulaştıktan sonra inişler başladı.

Zaman zaman dik ve kaygan birkaç nokta olsa da iniş kısmı çok keyifliydi.















Patikalarda çok fazla dikenli çalılar vardı. Uzun tayt/pantolon giymenizi şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca çok fazla arı kovanı olan bir bölge. Kovanların yakınlarından geçerken, uzun kollu bir şeyler de üzerimize geçirmeyi ihmal etmedik.


Eğer şanslıysanız, kovanların yanında bir köylüye rastlayabilir ve ikram ettiği balın keyfini çıkarabilirsiniz.

Etabın son bölümü çok zevkli değil. Büyük villa inşaatlarının, ya da yüksek duvarlı bol korunaklı malikanelerin arasından beton yoldan, sıkıcı birkaç yokuştan köye doğru iniliyor.

Yukarıkızılca köyünde (Bu arada bu kadar aşağıda olup, neden adı "yukarı" olmuş diye espri konusu oldu.) 2 tane dost işletme var. Bunların biri kapalıydı. Diğeri ise, Dionysos Lapis isimli dünya tatlısı bir cafe/dükkan. Hem damgamızı basmak hem de tüm günün yorgunluğunu atmak için harika bir mekan.


Rotayı bizim yürüdüğümüz gibi kısaltılmış yürümek isterseniz Wikiloc kaydına burada ulaşabilirsiniz. Ama eğer sizi karşılayacak bir aracınız olacaksa, yani köy merkezine kadar yürümek zorunda değilseniz, son sıkıcı inşaatlar bölümünü es geçmenizi tavsiye ederim.



 
 
 

Comentários


bottom of page